Venedik'ten biraz güneye iniyoruz, ortalara doğru. Heykeller ve resimler şehri Floransa karşılıyor bizi...Tarihte Michelangelo, Da Vinci, Galileo, Dante gibi isimlere ev sahipliği yapan şehir, Rönesans kokuyor. Verimli topraklarıyla Toscana bölgesinin de merkezi; şarabı eti bir harika!
Floransa'da iki gün kaldık. İlk gün şehri gezdik, ikinci gün annem, babam ve Ahmet rehber eşliğinde Toscana turu yaptılar; bizse Ceren'le özgür takıldık, Pisa'ya ve Livorno'ya gittik trenle...Onları sonra anlatırım...
İtalya'da gezdiğim her şehirde ya bir göl ya da bir nehir vardı şehrin içinden geçen. Ve o güzel köprüler, her yerde... Bunlardan biri de Floransa'da ki dev apartmanımsı köprü...Bana "Koku" filminin başında yıkılan köprüyü anımsattı. İlginçti gerçekten...
Pazara gittim Floransa'da, deri ürünleri malum hayvancılıktan dolayı meşhur... Ama birşey almadım, kendimi Roma'ya sakladım:)
Çok güzel bir bistroda yemek yedik akşam. Babam Florentine bifteği yedi, kocamannn birşey ve o kadar kalın ki, içi de pembe...Ağzının tadını bilir kendisi, ama herkese tavsiye demiyorum, orjinali çiğ gelebilir, welldone olarak almak gerek çiğ yemem derseniz...Ben İtalya'da herşeyi denedim; risottolar, pizzalar, tiramisu, makarna çeşitleri...Ve Chianti şarabı elbette... Risotto favorimdi ve tiramisu tabii ki. Ve üzgünüm, bizim burada yediklerimiz tiramisu diil!
Floransa'da çok fazla genç gezgin vardı...Çok imrendim..hayata böyle başlamak gerek işte... Okul bir yere kadar; biraz da gezmek, görerek öğrenmek, farklı kitlelerle iletişim kurmak, dünyaya-farklılıklara açık olmak gerek. Ve korkmamak; yeni insanlardan, bilmediğin sokaklardan, boş vagonlardan, gülümsemekten, tanışmaktan, insan olmaktan korkmamak gerek. Niye kendimizi bir şehre, bir işe, bir eve, bir okula kapatırız ki sanki...Minnoşum Ahmet bile çözdü olayı...Şok içinde, Roma'da kenti ziyaret eden kendinden birkaç yaş büyük yabancı bir öğrenci grubunu göstererek "Ablaaa, nasıl gelmişler, nasıl izin vermiş anneleri daha küçük diiller mi?" gibi sorularla anlam vermeye çalıştı duruma...Ben de gaz verdim ona, seni de göndericem ben, nolcak yaaww eşşek kadar olmuşlar, Dünya'yı görmek gerek ne var korkacak diye:) Eeee ağaç yaşken eğilir :)
İşte böyle, büyüleyici bir şehirdi Floransa... Düşündürdü, güzelliklerini açtı bize; keyif verdi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder